Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) tarafından sosyolog Mustafa Eren koordinatörlüğünde yürütülen Özel İhtiyaçları Olan Mahpuslar Projesi sona erdi. Projenin sonuç raporu 7 Kasım 2013 tarihinde, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Şubesi’nde düzenlenen bir basın toplantısı ile açıklandı. Sonuç raporu içerisinde LGBT mahpuslara ilişkin de ciddi tespitler yapılıyor.
Raporun LGBT mahpuslara ilişkin kısmını okuyucularımızla paylaşıyoruz:
Özel İhtiyaçları Olan Mahpuslar Projesi Sonuç Raporu’ndan LGBT Mahpuslar Bölümü:
LGBT Mahpuslar
1- Genel Müdürlüğün 5 Temmuz 2013 tarihli bilgi edinme başvurumuza verdiği 24 Temmuz 2013 tarihli cevaba göre 15 Mayıs 2013 tarihinde Türkiye hapishanelerinde 79 LGBT mahpus bulunmaktadır. LGBT mahpusların hapishanenin kendi özgünlükleri nedeniyle kimliklerini gizleme olasılıkları; lezbiyen, gey ve biseksüel mahpusların kendi beyanları olmadığı sürece kayda geçme imkanının olmadığı göz önüne alınırsa bu sayının gerçeği ifade etmekten uzak olduğu tahmin edilebilir. Genel Müdürlüğün ifade ettiği 79 sayısı önemli oranda görünür durumda olan trans mahpusları kapsamaktadır. Sağlıklı istatistiki verilere ulaşılabilmesi cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimlikleri nedeniyle mahpusların ayrımcılığa uğramadığı ve kendilerini açıkça ortaya koyabilecekleri ortamda mümkündür.
2- LGBT mahpuslara ilişkin 23 Ağustos 2013 tarihli ikinci bilgi edinme başvurusunda Bakanlığa, sayıları 79 olarak ifade edilen LGBT mahpusların sadece trans mahpuslardan mı oluştuğu, eğer öyle değilse “lezbiyen, gay, biseksüel, trans kategorilerine göre dağılımı” sorulmuştur. Genel Müdürlük tarafından verilen cevap ise Bakanlığın ve Genel Müdürlüğün bu konuda ne kadar hazırlıksız ve deneyimsiz olduğunun göstergesidir:
“Söz konusu başvurunuzla ilgili olarak; 1′ inci sorunuza ilişkin olarak Genel Müdürlüğümüzde detaylı veri bulunmadığından cevap verilememiştir.”
Öneri: Bakanlığın ve Genel Müdürlüğün sağlıklı istatistiki verilere ulaşabilmesi için öncelikle LGBT sivil toplum örgütlerinin bilgi birikimi ve deneyiminden faydalanması, istatistiki verilerin çerçevesinin belirleneceği kriterleri oluşturması gereklidir.
3- Adalet Bakanı Sadullah Ergin imzasıyla, CHP milletvekili Melda Onur’un soru önergesine verilen cevapta 15 Nisan 2013 tarihinde hapishanelerde “farklı cinsel yönelimleri olan” tutuklu ve hükümlü sayısı 81’dir. Burada dikkat çekici olan LGBT mahpusların hangi fiiller nedeniyle hüküm giydiğidir. Bu cevaba göre 81 mahpustan 22’si adam öldürme, 30’u yağma, 14’ü hırsızlık, 6’sı uyuşturucu, 3’ü cinsel saldırı, 2’si konut dokunulmazlığını ihlal, 2’si başkasına ait kredi kartını izinsiz kullanma, 1’i kamu malına zarar verme, 1’i ise yaralama fiilleri nedeniyle hapishanede tutuluyorlar. Bu fiillerden yola çıkıldığında, LGBT mahpusların dörtte birinin adam öldürme, yarısından fazlasının ise hırsızlık, yağma gibi nedenlerle hapishanede tutulduğu göz önüne alınırsa ülkemizde LGBT’lerin başlıca sorunlarının can güvenliği ve geçim kaynaklarından mahrumiyet olduğu söylenebilir. LGBT bireyler bu sorunlar nedeniyle “hapishaneye düşmekte”dirler.
4- Genel Müdürlüğün 24 Temmuz 2013 tarihli cevabına göre 79 LGBT mahpus Türkiye’nin 18 ayrı hapishanesinde tutulmaktadır. Maltepe’deki 11 ve Eskişehir’deki 9 mahpus dışında bırakılırsa geriye kalan 59 mahpus diğer 16 hapishanededir.
Türkiye’de LGBT Mahpuslar |
||
Mahpus Sayısı | Hapishane Sayısı | Hapishaneler |
11 | 1 | Maltepe |
9 | 1 | Eskişehir |
7 | 2 | Antalya L, Metris 2 |
6 | 4 | Alanya L, Ankara 2 L, Bafra T, Kocaeli 2 T |
5 | 1 | Çorum |
4 | 1 | Ankara 1 L |
3 | 1 | Kocaeli 1 T |
2 | 2 | Adana E, Buca |
1 | 5 | Afyonkarahisar E, Burdur E, Nevşehir E, Sivas E, Tokat T |
Genel Müdürlüğün verilerinden yola çıkılarak hazırlanan yukarıdaki tablodan da anlaşılabileceği gibi, Afyon, Burdur, Nevşehir, Sivas ve Tokat hapishanelerinde 1; Adana ve Buca hapishanelerinde 2, Kocaeli hapishanesinde 3 mahpus bulunmaktadır. Bu sayılar 4, 5, 6, 7, 9 ve 11 mahpusun bulunduğu hapishaneler diye ilerlemektedir. Bu sayıların önemi LGBT mahpusların diğer mahpuslarla biraraya getirilmediği bilgisi ile birlikte anlam kazanmaktadır. Genel Müdürlük yine aynı cevabında LGBT’ler “ortak kullanım alanı ve sosyal faaliyetlere çıkartılırken diğer hükümlü ve tutuklular ile bir araya gelmeyecek şekilde planlama” yapılır demekte ve eklemektedir “mevzuat hükümleri ve kurumun imkanları da göz önünde bulundurularak”. LGBT mahpuslar “güvenlik” gerekçesiyle diğer mahpuslarla bir araya getirilmediklerinde, bulundukları hapishanelerde de tek ya da 2, 3, kişi olduklarında bu mecburi olarak onların “tecrit”i anlamına gelmektedir. Kaldı ki sayısı az olan LGBT mahpuslar, Türkiye’deki hapishanelerde yetersiz olan ortak kullanım alanları da diğer mahpuslar tarafından kullanıldığı için ortak kullanım alanlarına da yeterince çıkarılamamakta dolayısıyla hapis içinde hapis hayatı yaşayabilmektedirler. Türkiye Ekim 2012 tarihinde, 8 ay boyunca avukat görüşü hariç olmak üzere kapatıldığı 7 metrekarelik hücresinden dışarı çıkarılmayan eşcinsel bir mahpusun başvurusu üzerine AİHM tarafından mahkum edilmiştir (Bu konudaki haber için bakınız: Kadınca Dergisinde Bir Röportaj ve Bir LGBT Mahpusun Tanıklığı, https://hapistelgbti.cisst.org.tr/2013/07/04/kadinca-dergisinde-bir-roportaj-ve-bir-lgbt-mahpusun-tanikligi/).
LGBT mahpusların tecrit durumunun ortadan kalkması için ilk adım olarak aşağıdaki tedbirler alınabilir:
a-Personel ve mahpuslar ayrımcı tavrın ortadan kaldırılması amacıyla LGBT mahpuslarla ilgili olarak bilgilendirilmelidir. Bu amaçla LGBT derneklerinin hapishanelerde çalışma yapması teşvik edilmelidir.
b-Sınırlı olan ortak kullanım alanları arttırılmalı, LGBT mahpusların güvenlik kaygıları giderilerek diğer mahpuslarla beraber atölyeleri, işlikleri kullanabilmesi sağlanmalıdır.
c-Ortak kullanım alanlarının yetersiz olduğu durumlarda zaten sayıları az olan LGBT mahpusların kendi istekleri doğrultusunda kuaförde, yemekhanede, kütüphanede vb. istihdamı sağlanmalı bu tür ara formüllerle hapis içinde hapis hayatı yaşamalarının önüne geçilmelidir.
d-LGBT derneklerinin, özellikle LGBT mahpusların bulunduğu hapishanelerde atölye çalışması yapmasına izin verilmeli, bu derneklerin düzenleyeceği çalışmalarla bu mahpusların sosyal yaşantıya adaptasyonu arttırılmalıdır.
5- Genel Müdürlüğün 24 Temmuz 2013 tarihli cevabında görülmektedir ki Adalet Bakanlığı ve Genel Müdürlük, LGBT mahpusların tutulduğu hapishanelerde yaşama katılmalarını sağlamak yerine kendilerince kolay olanı tercih etmekte ve tüm LGBT mahpusların toplanacağı ayrı bir LGBT hapishanesi inşa etmeyi planlamaktadır. Ancak, “LGBT durumunda bulunan hükümlü ve tutuklular için özel tip ceza infaz kurumu” yapılması sorunu çözmek bir yana daha olumsuz durumlara yol açabilecektir. Türkiye’nin bir çok hapishanesinde ailesiyle ya da kendi sosyal çevresiyle aynı ilde tutulmakta olan insanlar, 18 ayrı hapishaneden, inşa edilecek tek bir mekana toplanacaktır. Bu durum LGBT mahpusların kendi sosyal yaşam ortamlarından koparılması anlamına gelecektir. Bunun yanısıra burada tutulmakta olan insanların ve onların ziyaretçilerinin damgalanma durumu daha da boyutlanacaktır.
6- Bilgi edinme başvurusu ve yapılan hapishane görüşmeleri sırasında edinilen bilgiler göstermektedir ki LGBT mahpuslar hapishaneye girişte LGBT olduklarını ifade edip (eğer varsa) LGBT’lerin bulunduğu bir koğuşa gitmek isterlerse kendilerinden LGBT olduklarını gösteren, ispatlayan sağlık kurulu raporu isteniyor. LGBT mahpuslar bu sağlık kurulu raporunu almaları için kendilerine heyet raporu verebilecek devlet hastanelerine gönderiliyorlar ve muayeneden geçmek zorunda bırakılıyorlar. Bir insanın kendi kimliğini doktor raporuyla ispatlamak zorunda bırakılması onurunu rencide edici bir uygulamadır.
LGBT mahpusların hapishaneye girişte LGBT olduklarını sağlık kurulu raporuyla belgelemek zorunda kalmaları insanlık onurunu rencide edici bir uygulamadır. Bu uygulama kaldırılmalı, LGBT derneklerinin bu konudaki bilgi, birikim ve deneyimlerinden de yola çıkarak mahpusların güvenlik kaygılarını da giderecek yöntemler yaratılmalıdır.
7- Genel Müdürlüğün cevabı LGBT’lerin yaşadığı bir diğer olumsuzluğa daha dikkat çekmektedir. Yargılama aşamasında gündeme gelen bu olası ayrımcılık tutukluluk-hükümlülük oranlarına bakıldığında görülebilir. Genel Müdürlüğün verdiği cevaba göre LGBT mahpusların 8′i tutuklu 71′i hükümlüdür yani yaklaşık 9′da 1′i tutukludur. Türkiye’deki tüm mahpusların (17 Temmuz 2013 tarihi itibariyle) ise 26.809′u tutuklu 105.419′u hükümlüdür. Bu ise yaklaşık 4′de 1′i eder. Elde LGBT mahpusların dava sürelerine ilişkin veri olmasa dahi bu rakamlara bakıldığında LGBT’ler için dava süreçlerinin daha hızlı işlediği söylenebilir. Bu daha hızlı işleme sürecinin bir olumluluk olmaktan öte damgalanmadan kaynaklı bir olumsuzluk olduğu irdelenebilecek bir iddia olarak ele alınabilir.
8- Trans mahpusların yaşadığı bir diğer sorun, kantinin, kendilerine özgü ihtiyaçlarını karşılayacak çeşitlilikten yoksun olması oluşturmaktadır. Trans mahpusların cımbız, ağda gibi küçük görülebilecek ancak bütün yaşantılarını etkileyebilecek ihtiyaçlarını giderebilmesi oldukça önemlidir. Trans mahpusların bulunduğu hapishanelerde kantin, onların ihtiyaçları göz önüne alınarak yeterli çeşitliliğe sahip hale getirilmelidir.
9- Çalışma sürecinde görülmüştür ki trans mahpusların dile getirdiği önemli sorunlardan birisini de kendilerine özgü sağlık giderlerinin bir kısmının devlet tarafından karşılanmaması oluşturmaktadır. Trans mahpuslar cinsiyet değişim ameliyatlarını tutuklu bulundukları süre içerisinde yapabilmeyi talep etmektedirler. Bakanlık ve Genel Müdürlük bu konuda LGBT derneklerini muhatap olarak kabul etmeli ve konuyu onlarla beraber ele alabilmelidir.
Sağlık konusunda öne çıkan bir diğer konu ise trans mahpusların kullandığı hormonlardır. Hapishane ziyareti sırasında hapishane doktoru tarafından bu hormonların devlet tarafından karşılanarak mahpuslara verildiği belirtilmiştir. STÖ’lerin bu konuda izleme yapılmasına olanak sağlanmalı ve sağlıklı bilgiye ulaşmasına imkan verilmelidir. Trans mahpusların hormon ihtiyaçları, zaruri olarak görülmeli ve istedikleri marka ve tipte ilaçları giderleri devlet tarafından karşılanarak kendilerine verilmelidir.
Özel İhtiyaçları Olan Mahpuslar Projesi Sonuç Raporu’nun tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilmeniz mümkün:
Bir cevap yazın