İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu: LGBTİ mahpuslara yönelik ayrımcılık önlenmelidir.

İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu’nun Temmuz- Ağustos- Eylül ayları için hazırladığı raporda LGBTİ+ mahpuslara yönelik ayrımcılığın önlenmesini talep etti.

Bağımsız İletişim Ağı – bianet’ten Ece Deniz’in 12 Ekim 2022 tarihli haberini sizlerle paylaşıyoruz:

“İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu’nun üç aylık raporuna göre, Marmara Bölgesindeki hapishanelerde toplam 1275 hak ihlali tespit edildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, üç aylık Marmara Bölgesi Hapishaneleri Hak İhlalleri Raporu’nu bugün şube binasındaki basın toplantısıyla açıkladı.

Rapora göre, mahpuslar ve yakınlarınca derneğe Temmuz- Ağustos- Eylül aylarında 23 cezaevinden 61 hak ihlali başvurusu yapıldı. Başvurulardan 5’i kadın, 55’i erkek mahpuslara ait.

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, üç ay içinde kendilerine yapılan 61 başvurudan Temmuz ayında 287, Ağustos ayında 239, Eylül ayında ise 448 olmak üzere toplam 974 hak ihlali tespit ettiklerini açıkladı. Basın taraması yoluyla tespit edilen 301 hak ihlali ile toplam ihlal sayısı 1275’e ulaştı.

165 sağlık hakkı ihlali

Basın açıklamasında verileri paylaşan hak savunucusu Meral Nergis Şahin, elde ettikleri verilerde 20 yaşam hakkı ihlaline, 410 kötü muamele ve darp ihlaline, 187 iletişim hakkı ihlaline ve 97 öz bakım ihtiyaçlarının karşılanmaması ihlaline rastladıklarını belirtti.

Şahin tüm bu ihlaller dışında ayrıca hasta mahpuslara uygulanan muamelelere dikkat çekerken 165 sağlık hakkı ihlalinin de raporda yer aldığını vurguladı.

Şüpheli ölümler arttı

Hapishanelerde artan şüpheli ölümler ve tecritleri de gündeme getiren Şahin, şunları söyledi:

“Artan hasta mahpus ölümlerin yanında, artan intiharlar ve şüpheli ölümler bu tabloyu gözler önüne seriyor. Bu rapor döneminde intihar girişimi, iki intihara zorlama, bir ip ve boğulma girişimi olmak üzere yaşam hakkına yönelik saldırı ve tehditler yanında 15 ölümle sonuçlanan vaka tespit edildi.

“Dördü hasta mahpus, üçü tutulduğu tek kişilik hücrede olmak üzere yedi intihar vakası tespit edildi. Dört mahpus kalp krizi, bir mahpus astım krizi, iki mahpus kronik hastalıklarına bağlı, bir mahpus şüpheli nedenlerle toplam 15 mahpus yaşamını yitirdi.”

“Sorunlara pandemide yenileri eklendi”

Şahin hapishanelerde ırkçı söylemlerin, adliye dönüşlerinde ve sağlık muayeneleri sonrasında mahpuslara yapılan çıplak arama uygulamalarının da arttığını kendilerine gelen şikayetler üzerinden tespit ettiklerini ekledi:

“Hastaneye sevk taleplerinin geciktirilerek karşılanması, hapishane revirinde hekim ya da uzman hekim bulunmaması, kelepçeli muayene, zorlama, muayene odasına asker bulunması, düzenli olarak ilaçların verilmemesi, mahpusa ve ailesine sağlığı ve tedavisine ilişkin bilgi verilmemesi, hastanenin mahpus koğuşlarının olumsuz koşulları, ağır hasta bakımı konusunda Adli Tıp Kurumunun olumsuz raporlar vermesi, diyet beslenme taleplerinin karşılanmaması gibi devam eden sorunlara pandemi sürecinde yenileri eklenmiştir. Bütün bu unsurlar tedaviye erişimin tamamen durmasına neden oluyor. Bu durum özellikle ağır ve kronik hastalığı olan mahpuslar bazında yaşam hakkı ihlallerine zemin hazırlıyor, hasta mahpus ölümleri artıyor.”

“Ayrımcılık sebebiyle intihar etti”

Hasta mahpusların hücre benzeri araçlarla hastaneye sevk edildiğini ve hatta son dönemde daha dar ayakta durmaya imkân vermeyen araçlarla hastaneye götürüldüğünün de derneğe iletilen ihbarlarda yer aldığı ve bunun da ayrıca bir hak ihlali yarattığı ifade edildi.

Hapishanelerdeki şüpheli ölümlere dikkat çeken Şahin, raporda sundukları ve Roman kimliğine mensup bir mahpusun uğradığı ayrımcılık sonucunda intihar ettiğini söyledi.

“Bu kişinin on iki kere yazdığı değişik başvurularda, mektuplarda durumunu anlattığı, yaşamını tehdit altında olduğunu, baskıya maruz kaldığını, özellikle roman olduğu için bir ayrımcılığa tabi tutulduğunu defaten söylemesine rağmen sonunda intihar etti denilerek yaşamının son bulmasını bu şekilde izah eden bir idareden ya da yaşamının bu şekilde son bulmasından bahsediyoruz… Bütün mahpus ölümleri aslında şüpheli ölüm olarak değerlendirilmeli.”

Talepler

Raporda, çözüm önerileri ve talepler şöyle sıralandı:

  • Ceza infaz kanunu ve hapishanelerde mahpusların yaşamını etkileyen yönetmelikler ve genelgeler insan ve mahpus haklarına uygun olarak yeniden düzenlenmeli.
  • Ceza İnfaz Kanunu’nun on altıncı maddesinden, Adli Tıp Kurumu raporu şartı ve toplum güvenliği bakımından tehlike kriterleri çıkartılmalı.
  • LGBTİ+ ve mülteci mahpusların maruz kaldıkları ayrımcılık göz önünde tutularak infazdaki bu ayrımcılığın önüne geçilmeli.
  • Hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin izlenebilmesi, tespit edilmesi ve önlenmesi konusunda sivil denetim uygulanmalı.”

Raporun tamamını okumak için : https://www.ihd.org.tr/wp-content/uploads/2022/10/2022-Temmuz-Agustos-Eylu%CC%88l-Marmara-Bo%CC%88lgesi-Hapishane-Raporu.pdf

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Proudly powered by WordPress | Theme: Baskerville 2 by Anders Noren.

Up ↑