Hürriyet gazetesinden Fırat Alkaç’ın 12 Kasım 2014 tarihli haberi, hapishanelerde cinsiyet değişimi ameliyatı için yeni bir düzenlemenin gerçekleştiğini ve devlet hastanelerinde bu ameliyatın gerçekleşebilmesinin olanağının yaratıldığını ortaya koyuyor.
Hapishanede tutulduğu süre içerisinde aldığı sağlık heyeti raporunda cinsiyet değişimi ameliyatı geçirmesinin bir zorunluluk olduğunun belirtilmesine rağmen bu ameliyatı yapabilecek hastanelerde “mahkum koğuşu” olmadığı için ameliyatı gerçekleştirilmeyen D.Ç. için Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) ve KAOS GL dernekleri uğraşlarını sürdürmekteydi. Ve nihayet D.Ç’ye “mahkum koğuşu” açılacağı ve ameliyatının gerçekleştirileceği bildirilmiş.
Hürriyet’in D.Ç.’ye ilişkin 12 Kasım 2014 ve 6 Ekim 2014 tarihli haberlerini okuyucularımızla paylaşıyoruz.
Cezaevinde cinsiyet değiştirmek isteyen D.Ç.’ye, Zonguldak Bülent Ecevit ve Marmara Üniversitesi hastanelerinden “Mahkûm koğuşunu açtık. Ameliyatını yaparız” müjdesi geldi.
CİNAYET suçundan 20 yıl hapse çarptırılan eşcinsel D.Ç. (33), konulduğu Maltepe Kapalı Cezaevi’nin yönetimine cinsiyet değiştirmek için geçen yıl başvuruda bulundu. Ancak devlet hastaneleri, üroloji bölümlerinde mahkûm koğuşları olmadığı gerekçesiyle ameliyatı yapmayacaklarını bildirince, D.Ç.’nin ameliyatı gerçekleşemedi.
MEKTUPLA TEŞEKKÜR
Bu nedenle ciddi psikolojik sorunlar yaşayan D.Ç.’ye, ameliyatı için Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi ve Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi’nden sonunda müjdeli haber geldi. Her iki hastanenin yönetimleri, mahkûm koğuşu oluşturduklarını, bu nedenle cinsiyet değiştirme ameliyatını yapabileceklerini D.Ç.’ye bildirdi. Bunun üzerine D.Ç., Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’ne bir mektup yazarak, iki hastanenin yetkililerine teşekkür etti. D.Ç. gönderdiği mektupta şunları yazdı:
AİHM’YE BİLDİRSİNLER
“Marmara Hastanesi mahkûm koğuşu açtı ve cinsiyet değişimi ameliyatı yapmaya başladı. Zonguldak’taki hastane de ‘Finansal durumu ayarladık, mahkûm koğuşu açıyoruz, bu hizmeti kısa sürede sağlayacağız’ dedi. Avukatlarıma söyleyin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) bildirsinler.”
‘TRANSLARLA AYNI KOĞUŞTA KALAMAZ’
CEZA İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği Proje Koordinatörü Mustafa Eren, D.Ç.’nin cinsiyet değiştirme ameliyatının ardından translarla aynı koğuşta kalmasının sağlıklı olmayacağını, kadın koğuşuna gönderilmesi gerektiğini savundu. Eren, Adalet Bakanlığı’nın cezaevlerinde ameliyatla kadın olan bir mahkûm bulunduğunu açıkladığını belirterek, “Kadınlar koğuşunda istenmemesi durumunda özel bir koğuşa alınabilir” dedi. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği yetkilileri Türkiye genelinde transseksüeller için düzenlenmiş koğuşların Sincan, Maltepe ve Çorum cezaevlerinde bulunduğunu belirterek, “İzmir Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampusu’nda da translara özel bir cezaevinin kurulması kararlaştırıldı” açıklaması yaptı.
Cinayetten cezaevinde yatan eşcinsel D.Ç., kadın olmak için cinsiyet değişikliği ameliyatı ve lazer epilasyon için başvurdu. Bu operasyonu yapan iki hastane, mahkûm koğuşu olmadığı gerekçesiyle D.Ç.’yi geri çevirdi. Dosya şimdi AİHM’de.
Türkiye’de eşcinsel mahkûmların cezaevlerinde yaşadıkları hak ihlallerine bir yenisi eklendi. 2008 yılında işlediği bir cinayet nedeniyle 20 yıl hapis cezasına çarptırılan 33 yaşındaki D.Ç. cinsiyet değiştirmek ve lazer epilasyon yaptırmak için geçtiğimiz yıl başvuruda bulundu. Talebi değerlendirilen D.Ç. tedavisi için Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim Araştırma Hastanesi’nde kontrol altına alındı. Hastane tarafından hazırlanan raporda D.Ç.’nin transseksüel özellikler taşıdığı ve cezaevi koşulları nedeniyle ruh sağlığının bozulabileceği belirtildi. Maltepe Kapalı Cezaevi’nde kalan D.Ç. hakkında hazırlanan raporda “Cezaevinde saçlarının kesilmesi, makyajının ve cımbızının yasaklanması ile depresif bir dönem yaşadığı, dış görünüşü, giyim tarzı ile belirgin kadın özellikleri dikkat çektiği, kadın ayakkabısı giydiği, makyaj yaptığı, tırnaklarına oje sürdüğü ve saçına kadın gibi şekil verdiği” belirtildi.
AMELİYATI MUTLAKA YAPILMALI
Raporun sonuç kısmında ise D.Ç.’nin cinsiyet değişikliği ameliyatının yapılması gerektiği vurgulandı.
Raporun sonuç kısmında “Davacının transseksüel yapıda olduğu, mevcut durumun ceza infaz kurumundaki yaşantısını sağlıklı bir şekilde devam ettirmesine engel oluşturduğu, ceza infaz kurumunda yaşantısını sürdürebilmesi için davacının cinsiyet değişikliği talebinin ruh sağlığı açısından kesin zorunluluk olduğu, yüzündeki kılların lazer epilasyon ile alınması tedavisinin yapılması gerektiği” belirtildi.
HASTANE KOĞUŞ OLMADIĞI İÇİN REDDETTİ
Raporun tamamlanmasının ardından Türkiye’de sadece Kocaeli Üniversitesi ve Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi’nde yapılan cinsiyet değişikliği operasyonu için D.Ç. ve avukatları başvuruda bulundu. Ancak hastane yönetimi üroloji bölümlerinde mahkum koğuşu olmadığı gerekçesiyle ameliyatı yapamayacaklarını belirtti. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı tarafından hazırlanan resmi yazıda ise “Hastanemiz üroloji anabilim dalında mahkum koğuşu olmadığından tutuklu ve yükümlülerin ameliyatları yapılamamaktadır” denildi.
AİHM’E GİTTİ
Hazırlanan raporlara rağmen ameliyat olamayan D.Ç. avukatları aracılığıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. Dosyayı inceleyen AİHM, Türkiye hakkında soruşturma başlattı. Türkiye soruşturma kapsamında AİHM’e gönderdiği savunmada iç hukuk yollarının tükenmediğini iddia ederek dosyayı esas yönünden eleştirdi. Türkiye’nin AİHM’deki yargılanması ise hala devam ediyor.
”CEZAEVİNDE MAĞDUR EDİLİYORUM”
Maltepe Kapalı Cezaevi’nde kalan D.Ç. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği’ne mektup yazarak yardım istedi. Mektubunda gerekli ihtiyaçlarını karşılayamadığı için zor şartlarda yaşadığını anlatan D.Ç., “Sağlık Bakanlığı’na bağlı iki hastanede cinsiyet değiştirme ameliyatları yapılıyor. Biri Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi diğeri ise Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi… Ancak bunlar bana ‘mahkum koğuşumuz yok, ameliyatını yapamayız’ diye yazı yolluyor. Geçici de olsa mahkum koğuşu ayarlanabilirdi. Ben mağdur ediliyorum. Bir yetkili haklısın deyip, hastane yönetimine talimat vermiyor. Sağlık kurulu raporumda ‘acil ameliyat olmalı, cezaevinde sağlıklı yaşantı süremez’ diye karar vermişti. Şimdi benim nasıl daha çok ruh sağlığım bozulmasın” dedi.
Bir cevap yazın